Günümüzde insanlık iki büyük baskıyla baş etmek zorunda kalmaktadır. Birincisi çöp gıdalar denilen zararlı gıda tüketimi, ikincisi ise günlük hayattan kaynaklanan stres faktörü.
İnsan bünyesine giren bütün yiyecekler insanın temel yaşamsal faaliyetleri için enerji olarak kullanılmaktadır. Ancak ihtiyaç fazlası alınan her gıda, insan içinde inanılmaz bir seferberlik başlatmaktadır. Çünkü vücudumuzun içyapısı, ihtiyacımız olmayan gıdaları sindirmek ve vücuttan atmak için tam bir seferberlik halinde çalışmaktadır. Bu durumun uzun süre devam etmesi sonucu, vücut metabolizması bozulmakta ve vücudumuz direncini kaybetmeye başlamaktadır. Direncini kaybetmiş vücutta bazı kronik hasalıklılar meydana gelmektedir. Vücudun içinde yaşanan gerginlik davranışlarımızı da etkileyerek bizi olduğumuzdan daha fazla gergin bir psikolojik konuma getirmektedir. Birden bire ani olarak ortaya çıkan öfke patlamalarında bazı kronik hastalıların etkisi vardır. Çünkü vücut bünyeye zarar veren çöp gıda dediğimiz bir yiyeceği vücuttan atmaya çalışırken inanılmaz bir çaba sarf etmektedir. Örneğin kan şekerinin veya tansiyonun ani yükselmesi öfke patlamalarına neden olabilmektedir. Bu iki duruma zararlı gıdalar neden olmaktadır. Vücudumuza giren ihtiyaç fazla gıdaların ya engellenmesi ya da vücudun fazla enerjisini harcayacak bir egzersizin yapılması gerekir. Ancak kronik hasalıklar genelde belli bir yaşın üzerinde çıktığından insanların vücut yapıları egzersiz yapma fonksiyonunu kaybetmektedir. Vücut işleyişine zarar vermeden yapılacak en etkili egzersiz faaliyeti Wingtsun’dur.
Günümüzde insanlar yoğun bir stres ortamında yaşamaktadır. Kalabalık ortamlar, betona bürünmüş çevre, hava kirliği, ses kirliliği, ışık kirliliği ve yeşil alan azlığı insanı hiçbir sebep yokken bile strese sokmaktadır. Ayrıca tüketim anlayışının bir itibar olarak algılanması, insanlarının acımasız bir rekabet ortamına sürüklemektedir. Kalabalıklaşan ortamlarda ortak etkinliklerden bireysel etkinliklere dönüşüm, günümüz insanlarında stressiz yaşamayı olanaksız hale getiriyor.
Teknolojik ilerlemeler, hareketsiz bir yaşamı bize konfor olarak dayatmaktadır. İnsan hayatına getirilen küçük çaplı kolaylıklar bünyemizde kalıcı hasarlara dönüşmektedir. Yediğimiz gıdaları bile enerji harcamadan sindirme arayışları artmaktadır. Bunun için oldukça zararlı haplar, sıvılar ve kürler verilerek metabolizmamız bozulmaktadır. Vücut işleyişindeki her bozukluk bizim daha da gergin olmamıza sebep olmaktadır. Gerginliğimizi üzerimizden atmak için egzersiz yapmak yerine gerginliği kalıcı psikolojik rahatsızlıklara dönüştürecek antideprasan ilaçların kullanımına yönlendirilmekteyiz. Sonuçta antideprasan kullanımında her yıl rekor tazelenmeleri yaşanmaktadır. Elbette ileri derece hastalıklar için ilaç tedavisi önemlidir. Ancak hareketsiz yaşamın ortaya çıkardığı rahatsızlıkların çözümü hemen ilaç kullanmak değildir. Yapılması gereken beden ve ruh sağlığını dingin hale getirecek doğru bir egzersiz programıyla hayatımızı düzene sokmaktır. Her yaşatan insana uygulanacak en güzel egzersiz programı Wingtsun’dur.
Wingtusun, yaklaşık 300 yıl önce bir kadın tarafından geliştirilmiş bir savunma sanatıdır. Çin’de yaşayan Rahibe Ng Mui, turna kuşu ve tilkinin mücadelesinden etkilenerek Wingtsun’u ortaya çıkarmıştır. Wingtusun bir kadın tarafından geliştirildiği için savunma sanatına bir kadının zarafet ve estetiğini katmıştır. Kadının erkeklere göre fiziksel güçsüzlüğünü, hisleri ve kıvrak zekâsıyla gidermek amacında olan Wingtusun cinsiyetçi ayrımcılığı ortadan kaldırmaktadır.
Wingtusun ilk uygulamaya başladığı andan günümüze kadar pek çok usta tarafından özgün şekellerde yorumlanmış ve epey gelişme göstermiştir. Türkiye’de Wingtsun’un gelişmesine büyük katkılar sağlayan pek çok usta bulunmaktadır. Bütün Wingtsun ustaları Wingtsun’u suyun akışı felsefesine göre yorumlarlar. Yani su gibi hızlı ve sürekli olmak temel hedeftir. Eğer büyük ve akışkan bir kütlesi varsa ona karşı gelinemiyorsa suyun akışını değiştirmek gerekir. İşte Wingtsun’un temel mantığı, güç adaletsizliğini aşırı güce engel olarak değil de ona yol vererek uzaklaştırmadır.
Günlük hayatımızda baş edemediğimiz pek çok sorunu kendimizden uzaklaştırmamız bize huzur verir. Wingtusun mantığını kavramış biri günlük hayatta karşılaştığı sorunları içine atarak, içten içe psikolojik sorunların büyümesine izin vermez. Suyun akışına izin vermek gibi iç sıkıntılarının bünyeden atılmasına izin verir.
Wingtusun’da denge çok önemlidir. Hangi pozisyonda olunursa olunsun ayakta durma biçiminden vazgeçilmemesi gerekir. Bu da sizi yere da sağlam basmanıza neden olur ve kolay kolay yıkılmazsınız. Günlük hayatta verdiğimiz kararların arkasında ne kadar sağlam durursak o kadar güven içinde oluruz. Wingtusun’da estetik ve duruş yönü önemlidir. Vücudu sağa ya da sola estetebilirsiniz fakat kafanız hep hedef yönünde olmalıdır. Bu durum hayatta belli bir ilkemiz olması gerektiğini göstermektedir bize.
Günümüzde büro işlerinin ağırlığı nedeniyle vaktimizin çoğunu oturarak geçirmekteyiz. Bu durum, eklem ağrıları, boyun ve sırt ağrıları şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu ağrıların arttığı dönemlerde oldukça gergin bir ruh halimiz olur. Wingtusun’un formlarını her gün düzenli yapan bir kişide bu ağrılar sona erer. Ağrısız bir hayat dingin ve sakin bir hayat demektir. Dinginlik insana huzur veren bir şeydir.
Wingtusun formlarına başlamadan önce ilk olarak duruş pozisyonumuzu ayarlarız. Gövdemiz ve başımız düz bir vaziyette, ayaklarımız omuz hizasında genişlikte ve içe dönüktür. Dizlerimiz ise hafif kırıktır. Ellerimiz yumruk şeklinde kollarımız dirseklerden kırık geriye doğru çekilerek iyice gerginleştirilmiş durumdadır. Sırf bu vaziyette hareketsiz durmak bile nerdeyse bütün uzuvlarımızın çalışmasına sebep olmaktadır. Her hareketin bir simetrisi ve açısı vardır. Sırf bu kuralı özümsemek bile günlük hayatta kendi sınırlarımızı bilmemize yardımcı olacaktır. İlk formda eller çaprazlama olarak omzunun uç çizgilerinden başlayarak dirseklerimizle vücudumuz arasında bir karışlık mesafeden kollarımız 45 derecelik kadar açıp, parmak uçlarımız karşıdan görünecek şekilde ve avuç içerimiz yukarıyı gösterir vaziyette olur. İşte kol, göğüs, omuz ve sırt kaslarımızı çalıştıran bu basit hareket sürekli yapıldığında vücudumuzun kendiliğinden esnediği anlaşılacaktır. İlk form hareketlerinden bir diğeri ise, elimizi göğüs hizamızın orta noktasına avuç içi yukarı bakacak şekilde getirip, oradan 90 derecelik açıyla karşıya doğru devam edip sonra bileğimizi elektronik vinçlerin hareketleri gibi içerden dışarı büküp avuç içimizi yan tarafa bakacak şekilde düz hale getirip kolumuzu ilk önce omuzdan sonra da dirsekten geriye çekeriz ve bu hareketi üç defa yaparız. O zaman bütün sırt ve eklem ağrılarımızın azaldığını hissedersiniz.
Wintusun’un yukarda belirttiğimiz gibi onlarca formu ve onlarca his çalışması vardır. Bunların günlük yapılması insana hem beden sağlığı hem de ruh sağlığı vermektedir. Egzersiz yapmak için kilometrelerce yürüyüş yapmaya ya da koşu yapmamız gerek yok. Ağır aletlerle bünyemize zarar verecek hareketler yapmamıza gerek yok. Meditasyon yapmak için para harcayıp meditasyon ustaları bulmamıza gerek yok. Bunların hepsini Wingtusun formlarını tamamlayarak bulabilirsiniz. Wingtusun ustaları hangi yorumda Wingtusun yaparlarsa yapsınlar geneli dingin bir ruh haline, mütevazı bir yaşama ve bilge bir olgunluğa sahiptirler. Hayatımızı güzel ve yaşanabilir kılmak için çok çalışmaya ya da çok para harcamaya gerek yok. Wingtusun felsefesini kazanmak bize huzur verecektir.