Günümüz dünyasının özelliklerinden biri de iletişimdeki gelişimdir. Burada öne çıkan özellikler ise iletişimin kolaylaşması, hızının artması ve maliyetinin düşmesidir. Ancak bu özellikler her ne kadar insanların lehine gibi görünse de bu gelişim aynı zamanda büyük riskler taşımaktadır. Risk iletişim alanındaki gelişim değil daha çok ve özellikle kitle iletişim araçlarının kontrolü ve bu araçların nasıl kullanıldığı noktasındadır. Çünkü günümüzde kitle iletişim araçları kamuoyu oluşturmadan tutun da insanların tüketim alışkanlıklarını hatta zevklerini bile biçimlendirecek bir araç olarak kullanılmaktadır. Örneğin internet hem bir bilgi kaynağı hem de bilgi kirliliğinin yoğun yaşandığı yer durumundadır. Günümüz insanı doğru bilgiye ulaşma konusunda güçlükler yaşamaya başlamıştır ve bu durum zaman ilerledikçe daha kötü olacak gibi görünmektedir.
İletişim kanallarının belirli bir amaç için kullanımı psikolojik savaş olarak adlandırılabilir. Bu anlamda psikolojik savaşın ne olduğunun bilinmesi iletişimin gücünü daha iyi anlamamız açısından önem arz etmektedir.
Psikolojik Savaş hakkında birçok kaynak olmakla birlikte tümüne yer vermemiz mümkün değildir. Ancak kısaca önemli noktalara değinerek bir fikir oluşturmaya çalışacağım. Psikolojik savaş, karşı ülke halkının ve askeri güçlerinin direnme gücünü zayıflatmak, moralini bozmak birlik ve bütünlüğünü yıpratmak amacıyla yürütülen propaganda çabaları. Karşı tarafın iç sorunlarının abartması, askeri başarısızlıklarının vurgulanması, acılarının sergilenmesi, kültürel nüfuzla gençlerinin etkilenmesi gibi yöntemler kullanılmaktadır. En önemli araç, propaganda ve sansürdür.
Görüldüğü üzere propaganda ve sansür psikolojik savaşın en etkili araçlarıdır. Propaganda tarifine geçmeden önce psikolojik harekât kavramına değinmekte yarar vardır. Psikolojik harekât, savaş ve barış zamanında, politik ve askeri hedeflere ulaşmak için, dost, düşman ve tarafsız çevrelerde, uygun tutum ve davranış ortamı yaratmak amacıyla planlanan ve uygulanan, siyasal, ekonomik ideolojik ve askeri faaliyetleri kapsayacak şekilde planlanan ve uygulanan her türlü psikolojik etkili faaliyetlerdir. Psikolojik savaşı düşmana karşı bir kitlesel hipnoz faaliyeti olarak görmek mümkündür. Saldırgan emelleri taşıyan düşman, kurbanına karşı yönettiği psikolojik savaşta onu uyutma, aldatma, uyanıp tedbir ve tepkiye yönelmesini önleyecek uyuşturma, zehirleme gayretlerini sürdürür. Düşmanın psikolojik savaşla almak istediği ilk sonuç kurban seçilen ülke halkının, aydınlarının, yöneticilerinin salim, serinkanlı muhakeme yeteneğini, itidalini bozmak mümkün olan en büyük boyutlar içinde bu insanları kızgın, kırgın, karamsar, ümitsiz, memnuniyetsiz, kendi değer ve sistemlerine karşı inançsız ve güvensiz hale getirmektir. Kendi devletine, milletine, topluma karşı körü körüne bir yıkıcı tavra, açık düşmanlığa veya umursamazlığa dönüştürür. Bu safhada saldırının hedefi milletin yönetici kadroları, kendi halkı, kendi toplumu, kendi teşkilatı üzerinde fikri, ruhsal, manevi yönden etkili bir rehberlik ve deneticilikten yoksundur.
İnsanlık tarihinde üç dönem vardır. Bunlar kölelik dönemi, işçilik dönemi ve bugün yaşanan özgürlük dönemidir. Özgürlük döneminde güç odakları, denetimi ellerinde tutabilmek için baskı, tehdit ve korkutma yöntemleri yerine daha çok propagandayı kullanmaya başladılar. Günümüzde hâkimiyet, silah ve kol gücünden çıkarak bilgi ve teknolojinin eline geçti. Bilgi ve teknolojiye sahip olup onu en iyi kullananlar hükmetmeyi başaracaklardır.
Psikolojik Savaşın Stratejik Amaçları
Bilginin en büyük güç olarak kullanılacağı geleceğin savaşlarında, psikolojik savaşların amaçları daha büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle psikolojik savaşın stratejik amaçlarını kavramanın çok önemli olduğunu bilmeliyiz.
-
Düşmanın siyasi, ekonomik, sosyal ve moral bakımından zayıflığı istismar edilerek onun savaş gücünü zayıflatmak.
-
Kurtarılan bölgeleri teşkilatlandırıp kontrolü kolaylaştırmak,
-
Düşmanın yenilgisini sağlamak için düşünce, heyecan, eğilim ve davranışlar üzerine ısrarlı etkiler yaparak; direniş ve savaş azmini kırmak, morali bozarak manevi çöküntüye uğratmak ve korku duygusunu uyandırarak cesaretlerini kırmak.
Psikolojik Savaşın Taktik Hedefleri
-
Toplumda itaat duygusunu artırmak,
-
Uluslar arası kamuoyunu yanıltmak,
-
Halkla yönetim arasını açmak,
-
Komutanları yanıltmak,
-
Kültür değişimini sağlamak,
Psikolojik savaş ve propaganda konusundaki ikinci yazımızda psikolojik savaşın taktik hedefleri konusunu ve propaganda konusunu açıklamaya devam edeceğiz. Özellikle kavramlar hakkında doğru bilgi sahibi olunduğunda yapılması gerekenler daha net olarak görülebilecektir. Ancak şimdilik şu kadarını söyleyelim, Türk milleti milli ülkü etrafında kenetlendiğinde onu hiçbir güç engelleyemez. Çünkü inanmış bir insanı ve inanmış insanlar topluluğunu hiçbir güç engelleyemez. Türk milleti inandığı zaman neler yapabildiğini tarih boyunca göstermiştir, yine gösterir. Sevgilerimle…
Not: Özellikle psikolojik savaşın ve propagandanın ülkeler üzerindeki etkilerini görmek isteyen okurlarımız, Sayın Banu AVAR’ın TRT 1’de gösterilen “Sınırlar Arasında” programını mutlaka izlemelidir. Bu programda, bizim teorik olarak anlatmaya çalıştığımız konuların pratikteki uygulanışı gösterilmektedir.
Kaynakça:
-
Tarhan, Nevzat. (2002). Psikolojik Savaş (Gri Propaganda). (ikinci baskı). Timaş Yayınları, İstanbul.
Yorumlar kapandı.