Yazar

Filiz Tunç

Tarama

Sanat nedir? Sorusu yerine sana ne için vardır? Sorusunun daha yerinde olacağını düşünmekteyim. Bu sorudan hareketle yüzyıllardır girift bir bilmeceye dönüşen sanat sanat için midir yoksa sanat toplum için midir sorularına bir nebze olsun ışık tutacak bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.

Sanat insanın estetik algısıyla ilgilidir. Ancak bu estetik algı görsellikten daha çok içselliği ifade etmektedir. Sanat insanın ruhunun kargaşasını, hezeyanlarını gerek bir motifte gerek bir fırça vurgusunda, gerekse de satırların ahenkli oynaşmalarında ortaya çıkarmaktadır. Aslında sanatın ortaya çıkması sancılı bir durumdur. Sanatçı diğer insanlardan üstün sezgi ve algı seviyesine sahiptir. Sezgi ve algı genetik yatkınlıktan daha çok ilgiye dayanır. Sanatçının günlük yaşantılarındaki ani tepkimelerin bir çırpıda sanat eserinde ortaya çıkması sanatçının içsel algılarının şekillendiği geçmiş yaşantıları sayesindedir. Sanatçının çocukluğundan başlayarak yaşadığı olaylar, onun ilgi alanlarının şekillenmesine sebep olabilmektedir. Bu nedenle ailenin tutumu, toplumsal değer yargıları, dini inançlar ve ideolojiler sanatçının ilgisinin kaynaklarını oluşturabilmektedir.

Yukarıdan da anlaşılabileceği gibi bir kişinin sanatçı olabilmesi belirli bir birikim sayesinde gerçekleşebilmektedir. Sanatın ve sanatçının geliştiği toplumlar hiç şüphesiz ki gelişmiş toplumlardır. Bu toplumların kategorik yapılarının başında iyi bir eğitim gelmektedir. Ardından ekonomik imkânların gelişmişliği ve toplumsal değer yargılarının sanatı ve sanatçıyı kaldırabilecek seviye olması elzemdir. Bu açıdan yüzyıllardır pelesenk haline gelmiş “sanat sanat için midir, yoksa sanat toplum için midir?Sorusunu gelişmişlik mi sanatı doğurur yok sanat mı gelişmişliği getirir?Sorusunun daha anlamlı olacağı kanaatindeyim. Büyük önder Atatürk’ün “Sanatsız kalan toplumların hayat damarlarından biri kopmuştur.” Sözünden hareketle sanatın gelişmesinin toplumun gelişmesinde anahtar rolü olduğunu değerlendirebiliriz. Yani sanat geliştiğinde mutlaka toplum da gelişecektir.

Sanatçı eserini ister toplum için yapsın ister sanat için yapsın etkisi mutlaka toplumda hissedilecektir. Çünkü sanat aydınlıktır;itirazdır;başkaldırıdır ve en önemlisi sanat estetiktir.

Bu meyyalden hareketle sanatın geliştiği toplumlarda aydınlık hareketler daha çok kabul görür. Sanatın geliştiği toplumlar haksızlıklara daha çok itiraz eder, sanatın geliştiği toplumlar daha çok tepki gösterir yanlış işleyişlere ve sanatın geliştiği toplumlar estetik görüntüsüne alıştıkları için toplum içindeki bayağı, sıradan ve pespaye görüntülere dayanamazlar. Caddeler, sokaklar, çevre ve kamusal alanlar hep estetik bir görünüşe sahiptir.

Özetle sanat hangi amaçla gelişirse gelişsin etkisini mutlaka toplum hissedecektir. Yeter ki sanatçı eserini sanatsal olgunluğa erişecek bir kıvama getirsin.